Açıkçası, günümüzde arkeoloji ve kuşlarla aynı anda ilgilenen bir uzmanı bulmak neredeyse imkansız gibi. Kuşlarla ilgilenenler genellikle bu ilgilerini geçmişe yöneltmiyorlar. Kazılarda çalışan arkeologlar ve arkeozoologlar ise daha çok ekonomide daha fazla yer tutan, keçi, koyun sığır gibi hayvan kemiklerinin anlaşılması için uğraşıyorlar. Açıkçası bu kadar çok çalışılsa da, bu hayvanların evcillestirilmesi hakkında bile kesin bilgilere sahip değiliz.
Bunun en önemli nedeni, evcilleştirmenin hayvan kemikleri üzerindeki etkisinin ne olduğunun tam olarak anlaşılamaması. Örneğin bir hayvanı evcilleştirmiş olabilirsiniz; etinden, sütünden yararlanıyor olabilirsiniz, fakat bu durum, hayvanın kemik yapısına yansımayabilir. Çünkü böyle bir değişimin, kemik yapısına yansıması için birkaç kuşak geçmesi gerekebilir. Dolayısıyla evcilleştirmenin tarihlemesi hakkında büyük bir sorun yaşanmaktadır.
Özelllikle Neolitik Çağ olarak tanımladığımız dönemde, kabaca yaklaşık 10 bin yıl öncesiyle 5 bin yıl öncesi arasındaki dönemde, Türkiye'de kazılmış pek çok arkeolojik yerleşmede hayvan kemikleriyle ilgili araştırmalar da yürütülmüştür. Fakat bu araştırmaları yürüten meslektaşlarımla özel olarak kuş kemikleriyle ilgili buluntularını konuştuğumda, bana anlattıkları, kuş kemiklerini tam olarak sınıflandıramadıklarıydı. Çünkü bildiğiniz gibi günümüzde Türkiye'de 500'e yakın kuş türü yaşamaktadır ve tarihöncesi dönemlerde bu sayının yaklaşık olarak %25 daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Arkeozoologlar, kuş kemikleriyle ilgili detaylı sonuçlara ulaşmak için henüz yeterince uzmanlaşmamış durumdadırlar. Kazılarda bulunan kuş kemikleri, sığır, domuz, ve koyun/keçi kemiklerine oranla zaten oldukça az orandadırlar ve genel olarak sadece "kuş" olarak tanımlanırlar.
Güvercinin evcilleştirilmesi konusu hakkında neredeyse hiçbir bilgiye sahip olmamamızın birinci nedeni, kazılarda çıkan kuş kemiklerinin içinde güvercin, ya da başka bir türün çoğunlukla tanımlanmamış ve dolayısıyla da sınıflanmamış durumda olmasıdır.
Güvercinler, insanların evcilleştirmesi karşısında bir anatomik değişikliğe uğramış olabilirler mi? Açıkçası bilmiyorum. Bölgemizde temel olarak üç güvercin türü yaşamamaktadır. Bunlardan evcilleştiren tür, bildiğim kadarıyla kaya güvercinidir (Columba livia). Bunun alt türü olan şehir güvercini şehir hayatına uyum sağlamış olanıdır. Fakat bu iki türün kemik yapısında ne tür bir ayrım olduğunu, ya da olup olmadığını bilemiyorum. Bir ayrım varsa, bunun ne kadar uzun sürede oluştuğunun anlaşılması gerekir.
Benim kendi fikirlerime gelirsek, ben güvercinin Neolitikleşme ile birlikte insan hayatına girdiğini düşünüyorum. Şehir güvercini, zaman zaman kaya güvercini ile birlikte bulunabilse de çoğunlukla, onlardan farklı olarak, insan yerleşimlerinde yaşar. Bu kuşların yaşamak için insan yerleşimlerini seçmesinin nedenini, yerleşimlerdeki tahıl depoları olarak görüyorum. Dolayısıyla Neolitik Çağ ile birlikte bu kuşların insanlarla olan ilişkisinin daha eskiye oranla artması gerektiğini sanıyorum. Bu dönem insanlar için büyük bir değişiklik ve keşifler dönemiydi. İnsanlar da eminim ki, güvercinlerin kendilerine olan bu ilgisini karşılıksız bırakmamışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder