Ashab-ı Kehf, Ortaçağ boyunca İslâm ve Hıristiyanlık'ta yeniden dirilişin bir kanıtı olduğu için çok popüler olmuş bir hikâyedir. Efes'in Yedi Uyurları da bu hikâyenin Hıristiyalık'taki anlatım biçimidir (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). Bu hikâye, Bizans İmparatoru II. Theodosius'un saltanatının 38. yılında, Efes kentine yakın bir mağarada hiç bozulmamış insan cesetlerinin bulunmasıyla ortaya çıkmıştır (ERSÖZ 1991: 465).
Hikâyeye göre, hıristiyanların Roma imparatoru Decius (MS 249-251) zamanında gördüğü eziyet döneminde, bazı anlatımlarda sekiz, pek çok diğer anlatımda ise yedi hıristiyan asker, memleketleri Efes kenti yakınlarında, daha sonradan girişi kapanan bir mağaraya saklanırlar (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). İmparator, putlara tapınılmasını ve hıristiyanların da onlar için kurban kesmesini emredince, efsanenin bir anlatımına göre sarayda yaşamakta olan yedi genç, baskılara rağmen kurban kesmeyi reddeder. Bunlara düşünmeleri için süre verilir. İmparator şehirden ayrılınca gençler de kaçarak bir mağarada gizlenirler. Kısa bir süre sonra şehre geri dönen imparator gençleri huzuruna çağırır. Gençler bunu şehire yiyecek almak için gönderdikleri bir arkadaşlarından öğrenince derin bir uykuya dalarlar (ERSÖZ 1991: 465).
Kimi anlatımlarda, mağaranın girişini kendilerinin kapattığı anlatılmaktadır (DRABBLE 2000) ki, zulümden kaçtıkları da göz önüne alındığında bu hiç de mantıksız görünmemektedir. Bir başka anlatımda, zulmeden hükümdardan kaçan gençlerin mağaraya girdiklerinde, bir daha dışarı çıkamasınlar, açlıktan ölsünler diye hükümdar tarafından mağaranın ağzının kapatıldığı da yazar (AND 2008: 237). Bir başka anlatımda, Decius mağaranın ağzını büyük taşlarla kapattırırken Theodore ve Rufinus adlı iki hıristiyan genç, onların hikâyesini madenî levhaya yazarak taşlardan birinin altına koyar ya da mağaranın içine atar (ERSÖZ 1991: 465).
Burada, pagan dinî etkinlikleri uygulamaya zorlanmaktan (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus") ve Decius'un zulmünden (DRABBLE 2000) kendilerini korumaya çalışırlarken mucizevi bir uykuya dalarlar (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). Bu uykunun 187 yıl sürdüğü ifade edilmektedir (DRABBLE 2000). Uykunun süresiyle ilgili olarak 307, 158, 197 ve 353 yıl gibi rivayetler de bulunur (ERSÖZ 1991: 465). Doğu Roma (Bizans) imparatoru II. Theodosius zamanında (MS 408-450) mağaranın girişi tekrar açılır ve uyuyanlar da böylelikle uyanır (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). Girişin, mağarayı ağıl yapmak isteyen bir çobanın tuttuğu işçiler tarafından yıkıldığı bir versiyon da mevcuttur (AND 2008: 237).
Yedi Uyurlar, birkaç saat uyumuş olduklarını zanneder ve içlerinden birisi yiyecek almak için kente geri döner. Ancak kenti tanıyamaz. Kentte zamanı geçmiş giysisi ve konuşmasıyla dikkat çeker. Hikâyenin bazı versiyonlarında cebindeki zamanı geçmiş parayla yiyecek almaya çalıştığında paradan dolayı dikkat çektiği de anlatılır. Bu durum üzerine, kentin hakimine götürülür ve mucize böylelikle ortaya çıkar. Piskopos tarafından başı çekilen kalabalık, uyuyanların bulunduğu mağaraya gelir (DRABBLE 2000). İmparator, onların mucizevi ortaya çıkışlarıyla harekete geçer. Yedi Uyurlar, öldüklerinde, II. Theodosius onlar için bir tapınak yapılmasını emreder (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). Bir başka anlatımda, Yedi Uyurların arkadaşları mağaraya geldiğinde yeniden uykuya daldığı da anlatılır (AND 2008: 237).
Hikâyenin bir başka türünde, Yedi Uyurların bulunuşu, 448 yılının Ekim? ayındadır. Mağaranın girişi açılır. Bir çoban buraya girer. Gençlerin bedenlerini bulur. Bu bedenler, uyuyormuş gibi canlı görünürler. Bir teori, bunların mağarada kalmış olduklarını ortaya koyarken, bir başkası da, bunların tanrı tarafından tekrar artık hıristiyan olan Efes'i görmeleri için geri gönderildiklerini iddia eder. 451 yılında buraya bir kilise yapılır (JOURDAN 2001: 75).
Hıristiyanlık'taki batı geleneğine göre, Yedi Uyurların adları, Maximian, Malchus, Marcian, John, Denis, Serapion ve Constantine'dir. Doğu geleneğine göre Yedi Uyurların isimleri, Maximilian, Jamblichus, Martin, John, Dionysius, Antonius ve Constantine'dir (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). İslâm mitolojisindeki isimleri, Zübdeti't-Tevarih adlı esere göre, Makseline, Yemliha, Mertus, Sazinus, Peynus, Zubunus, Kefestetayyus'tur. Köpeklerin adı da Kıtmir'dir. Başka versiyonlarda mağaradakiler sekiz kişidir ve adları, Meksemlina, Mahsemlina, Yemliha, Martuş, Kusutans, Biruns, Resmuns, Betuns ve Falus'tur. Osmanlı kaynaklarına göre bunların isimleri, Yemlîha, Mekselîna, Mislinâ, Mernûş, Debernûş, Sâzenûş, Kefeştatayyûş ve Kıtmir'dir. Bunlardan Yemliha, Debernûş/Tebernuş, Sâzenûş gibi isimler verilmiş insanlara mağaranın İslåm'a göre bulunduğu yerlerden olan Tarsus ve Afşin'de sıkça rastlanır (AND 2008: 233, 237).
Roma Katolik kilisesine göre 27 Temmuz ve Yunan Ortodoks kilisesine göre 2-4 Ağustos ve 22-23 Ekim Yedi Uyurların yortu günüdür.
Efes'teki Yedi Uyurlar mağarası, 15. yüzyılda bölgenin müslümanlarca alınmasına kadar hıristiyanlar için, çok önemli bir hac yeriydi (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus"). Hıristiyanlık için Efes kenti, Yedi Uyurların şehri olarak kabul görmüştür (PANCAROĞLU 2005: 250). Efes'teki Yedi Uyurlar mağarası 1926 yılında Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafından kazılmıştır ve buradaki bazilika 5. yüzyıla tarihlenmektedir (ERSÖZ 1991: 465).
Yedi Uyurlar hikâyesinin çeşitli versiyonları, Yunanca, Süryanice, Coptic[1], ve Gürcüce dillerinde mevcuttur (Encyclopaedia Brittanica: "Seven Sleepers of Ephesus").
-------------------------------
[1] Coptic, en azı ndan 7. yüzyıla kadar Mısır'da kullanılan Afro-Asyatik bir dildir (Wikidepedia: "Coptic language").
Bu makalenin bütün bölümleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder