Berkay Dinçer
Uzunca bir süredir arkeolojigazetesi’ne üniversitedeki yeni arkeologlarla eski arkeologların farkları ile ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum. Hatta pek çok kez de başladım bu yazıya ama bir türlü bitiremedim. Çünkü bu sonuçların belki yüzlerce nedeni var ve hangisini anlatacağıma bir türlü karar veremedim. Memleketin hâli işte…O yüzden bu yazıyı yazmadan derdimi nasıl anlatırım diye bir yol bulmaya çalıştım ve bu tablo ortaya çıktı. Elbette bu tablo bir genellemedir, dolayısıyla “her koşulda doğrudur”, “herkes için geçerlidir” demiyorum. Ayrıca belirtmeliyim ki, bu tabloda yazılanlar sadece benim sınırlı gözlemimi ve zaman zaman da çarpık bakışımı yansıtmaktadır, ve hatta zaman zaman pireler deve de yapılmıştır. Kuşakların özellikleri yazılırken kimi zaman çeşitli “tip” karakterlerden faydalanılmıştır ki bunların bazı durumlarda çoğunluğu yansıtmadığını biliyorum.
İkinci kuşağı biraz sevmişim gibi gelebilir. Ama üçü oluşturanlar tamamıyla onlardı. Her kuşağın bir sonrakinin oluşumuna katkısını da hesaba katmak gerekir. Özellikle üniversitede işe alınma süreçlerinin bir önceki kuşak tarafından belirlendiğini unutmamalıyız (masum değiliz hiç birimiz). Sağolsun ÖYP denen sistem geldi de artık sınır tanımıyoruz.
*Bu yazı 28 Eylül 2013 tarihinde ArkeolojiGazetesi.com'da yayınlanmıştı. Site kapanınca buraya taşındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder