Taş alet yapımı insan evrimi için neden önemlidir?
İnsan evriminde bugün için fark edebildiğimiz en belirgin sıçramalardan bir tanesi de taş alet yapımıdır. İnsan taşları yongalayarak kesici kenarlar elde etmeyi keşfettiğinde, özellikle besin elde etme yöntemlerinde büyük bir değişim yaşandı. İnsanların taş aletler yapmaya başlamadan önce, kemik, boynuz, tahta gibi kanıtları bugüne kadar kalamayan türden hammaddeleri kullanarak aletler yaptığı da düşünülür. Ancak, bunların hiçbirinin insan evriminde taş aletler kadar büyük bir önemi yoktur. Çünkü taşlar yongalanarak elde edilen keskin kenarlı aletler, insanın besin piramidindeki yerini yırtıcı hayvanların bile üzerine çıkarmış olmalıdır. Afrika'da yaşayan fil gibi, geredan gibi kalın derili iri hayvanlara aslan gibi yırtıcı hayvanlar bile kolaylıkla saldıramaz. Bu iri hayvanlar öldüklerinde, insanda olmayan güçlü çenelere ve kesici dişlere sahip olan yırtıcı hayvanlar bile leşlerin yumuşamasını birkaç gün beklemeden bunları yiyemezler. Bugün yapılan deneyler, taş aletlerin yeni ölmüş bir filin kalın derisini bile parçalayabildiğini göstermektedir. Bu durumda, biyo-kültürel evriminin ilk aşamalarındaki insanların leşleri yeme konusunda pek çok yırtıcı hayvandan daha avantajlı duruma geçtiğini düşünmemiz, yanlış olmayacaktır. Tahta, kemik gibi maddelerden yapılmış aletlerin, bu açıdan bakıldığında taş aletler kadar büyük bir evrimsel sıçrayışa işaret etmediğini söyleyebiliriz. Yine de, organik malzemelerden yapılan aletlerin taş alet yapabilme kapasitelerini geliştirmiş olabileceğini de hesaba katmamız yerinde olacaktır.
İlk taş aletler ne zaman yapıldı?
Oldowan aletler üzerine yapılan araştırmalar, bunların en azından bir kısmını tahta sopaları sivriltmek gibi işleri görmek amacıyla yapılmış olduklarını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, bugün için bulabildiğimiz tek kültürel kanıt olan taş aletleri, daha büyük bir alet çantasının içinde, kanıtları bugüne kalamayan pek çok organik malzemeden yapılmış aletlerle birlikte hayal etmemiz gerekir. Bu durumda, taş aletlerin geçmişteki kültürleri ne kadar yansıttığıyla ilgili bir soru sormamız mümkündür. Acaba, taş aletler insanları için ne kadar önemliydi? Bir açıdan, daha önce de belirttiğimiz gibi beslenme açısından bunların öneminin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka açıdansa, bunların ihtiyaçları gidermeye yarayan nesneler olduklarını ve bugünlere kalan başka maddesel kültür ürünleri elimizde olmadığı için arkeologlar tarafından biraz da fazlaca önemli hale getirildiğini söyleyebiliriz.
İlk taş aletlerin yapıldığı dönem jeolojik olarak Plio-Pleistosen denilen dönemdir. Ancak, ilk taş aletlerle birlikte, insanın kültürel özelliklerine göre belirlenen çağlar da ortaya çıkarlar ve kültürel olarak bu döneme Paleolitik Çağ denir. Paleolitik Çağ, günümüzden yaklaşık 10-12 binyıl önce insanların besin üretimi ve yerleşik yaşama geçmesine kadar geçen süreyi kapsar ve insanlık tarihinin yaklaşık %99'udur. Geriye kalan %1'lik kesim çok daha popüler olsa ve o çağlarla ilgili bilgilerimiz çok daha fazla bile olsa, Paleolitik Çağ, insanı anlamamız için araştırılması zorunlu olan bir dönemdir. Bu dönemde, insanlar temel olarak göçebe bir hayat sürdükleri, doğadaki besinleri toplayarak yaşadıkları bir hayat tarzına sahiptiler. Elbette bu dönemin yaklaşık 2,5 milyon yıl sürmesinden dolayı, yaptığımız bu genellemenin dışında kalabilecek istisnaların olabileceğini de reddedemeyiz.
İnsan evriminde bugün için fark edebildiğimiz en belirgin sıçramalardan bir tanesi de taş alet yapımıdır. İnsan taşları yongalayarak kesici kenarlar elde etmeyi keşfettiğinde, özellikle besin elde etme yöntemlerinde büyük bir değişim yaşandı. İnsanların taş aletler yapmaya başlamadan önce, kemik, boynuz, tahta gibi kanıtları bugüne kadar kalamayan türden hammaddeleri kullanarak aletler yaptığı da düşünülür. Ancak, bunların hiçbirinin insan evriminde taş aletler kadar büyük bir önemi yoktur. Çünkü taşlar yongalanarak elde edilen keskin kenarlı aletler, insanın besin piramidindeki yerini yırtıcı hayvanların bile üzerine çıkarmış olmalıdır. Afrika'da yaşayan fil gibi, geredan gibi kalın derili iri hayvanlara aslan gibi yırtıcı hayvanlar bile kolaylıkla saldıramaz. Bu iri hayvanlar öldüklerinde, insanda olmayan güçlü çenelere ve kesici dişlere sahip olan yırtıcı hayvanlar bile leşlerin yumuşamasını birkaç gün beklemeden bunları yiyemezler. Bugün yapılan deneyler, taş aletlerin yeni ölmüş bir filin kalın derisini bile parçalayabildiğini göstermektedir. Bu durumda, biyo-kültürel evriminin ilk aşamalarındaki insanların leşleri yeme konusunda pek çok yırtıcı hayvandan daha avantajlı duruma geçtiğini düşünmemiz, yanlış olmayacaktır. Tahta, kemik gibi maddelerden yapılmış aletlerin, bu açıdan bakıldığında taş aletler kadar büyük bir evrimsel sıçrayışa işaret etmediğini söyleyebiliriz. Yine de, organik malzemelerden yapılan aletlerin taş alet yapabilme kapasitelerini geliştirmiş olabileceğini de hesaba katmamız yerinde olacaktır.
İlk taş aletler ne zaman yapıldı?
Önemli not: Bu yazı yazılıp yayınlandıktan sonra Afrika'da 3,4 milyon yıl öncesine ait fosillerde taş aletlerle kesilme izleri bulundu.Şimdilik bilinen ilk taş aletlerin yapıldığı dönem yaklaşık 2,5 milyon yıl öncesidir. Bu tarih geçmişte daha yakın olarak biliniyordu ve yapılan araştırmalar, bu tarihi 2,5 milyon yıla kadar geriye çekti. Bu dönemde Afrika'da yaşayan pek çok insan türü bilinmektedir. Bunlar, Homo habilis, Australopithecus africanus, Australpithecus robustus gibi birbirlerinden farklı türlerdir. Hangi insan türünün bu aletleri yapmış olduğuyla ilgili elimizde kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak bu aletlerin, Afrika'nın doğusunda yapılmış olduklarını biliyoruz. Bu aletlere, ilk kez bulundukları Olduwai Boğazı'ndan dolayı, Oldowan aletleri denir. Bunlar, insan kültürünün bilinen en eski aletleri olmalarına karşın, bunların da kendi içinde belirli bir standartlaşmaya işaret ettikleri kabul edilir. Bunlar çoğunlukla, üzerinden birkaç yonga çıkarılmasıyla oluşturulmuş basit taş aletlerdir. Böylesine basit görünmelerine rağmen, yaklaşık olarak 2 milyon yıl boyunca sadece çok az değişikliğe uğrayarak Afrika ve Avrasya'da kullanılmış olmaları, bu aletlerin işlevselliğini gösterir.
Oldowan aletler üzerine yapılan araştırmalar, bunların en azından bir kısmını tahta sopaları sivriltmek gibi işleri görmek amacıyla yapılmış olduklarını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, bugün için bulabildiğimiz tek kültürel kanıt olan taş aletleri, daha büyük bir alet çantasının içinde, kanıtları bugüne kalamayan pek çok organik malzemeden yapılmış aletlerle birlikte hayal etmemiz gerekir. Bu durumda, taş aletlerin geçmişteki kültürleri ne kadar yansıttığıyla ilgili bir soru sormamız mümkündür. Acaba, taş aletler insanları için ne kadar önemliydi? Bir açıdan, daha önce de belirttiğimiz gibi beslenme açısından bunların öneminin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka açıdansa, bunların ihtiyaçları gidermeye yarayan nesneler olduklarını ve bugünlere kalan başka maddesel kültür ürünleri elimizde olmadığı için arkeologlar tarafından biraz da fazlaca önemli hale getirildiğini söyleyebiliriz.
İlk taş aletlerin yapıldığı dönem jeolojik olarak Plio-Pleistosen denilen dönemdir. Ancak, ilk taş aletlerle birlikte, insanın kültürel özelliklerine göre belirlenen çağlar da ortaya çıkarlar ve kültürel olarak bu döneme Paleolitik Çağ denir. Paleolitik Çağ, günümüzden yaklaşık 10-12 binyıl önce insanların besin üretimi ve yerleşik yaşama geçmesine kadar geçen süreyi kapsar ve insanlık tarihinin yaklaşık %99'udur. Geriye kalan %1'lik kesim çok daha popüler olsa ve o çağlarla ilgili bilgilerimiz çok daha fazla bile olsa, Paleolitik Çağ, insanı anlamamız için araştırılması zorunlu olan bir dönemdir. Bu dönemde, insanlar temel olarak göçebe bir hayat sürdükleri, doğadaki besinleri toplayarak yaşadıkları bir hayat tarzına sahiptiler. Elbette bu dönemin yaklaşık 2,5 milyon yıl sürmesinden dolayı, yaptığımız bu genellemenin dışında kalabilecek istisnaların olabileceğini de reddedemeyiz.
*Kullanılan resim: Oldowan geleneğini yansıtan bir satır. @Berkay DinçerBu makalenin bütün bölümleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder