31 Ocak 2000

2.2. Türkiye'de Pleistosen/Paleolitik Çağ Araştırmaları


İklimsel durumun Paleolitik Çağ yerleşmelerinin genel dağılımını etkilediği bilinmektedir. Bugün ülkemizde genel olarak Akdeniz iklimi egemen olsa da, bölgesel durum ve rakıma bağlı olarak bazı değişikliklerin olduğu açıktır. Pleistosen'de de ülkemizde iklimsel durum şimdi olduğu gibi farklılıklar göstermiş olmalıdır. Mağaraların ülke jeomorfolojisine bağlı olarak yalnız bazı bölgelerde bulunması da Paleolitik Çağ yerleşmelerinin genel dağılımını etkilemektedir.

Temel jeolojik etmenler (tektonik hareketler, deniz düzeyinin değişmesi, erozyon vs.) Pleistosen kayıtlarını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Ancak kuşkusuz son 30-40 yılda yoğunlaşan motorlu tarım, define avcılığı, şehirleşme ve baraj yapımı arkeolojik kayıtlara temel jeolojik etmenlerden daha zararlı oldu [Arsebük 1998a:71]. Pek çok Pleistosen kaydının bunlar gibi etmenlerle yok olmasının yanına bir de yapılan araştırmaların bölgesel dağılımı eklenince, Paleolitik Çağ yerleşmelerinin durumunun Pleistosen'deki gerçek durumu ne kadar yansıttığı kuşkulu oluyor.
Harita: Berkay Dinçer'in bulduğu, ya da bulunmasına katkıda bulunduğu Paleolitik buluntu yerleri.

Pleistosen arkeolojisinin gizilgücü şimdilik tam bilinmiyor. Bilinen mevcut bilgilerin Pleistosen arkeolojisinin gizilgücünü tam olarak yansıtmadığıdır. Yüzey araştırması yapılan yerlerde buluntu sayısı çoktur. Ancak yüzey araştırmasının amacı ve uygulanım düzeyi de buluntu sayısını etkilemektedir. Ancak son 15 yıldır Paleolitik Çağ hedefli yüzey araştırmaları bu olumsuz gerçeği değiştirmektedir [Arsebük 1995:19-20]. Türkiye arkeolojisinin güncel ve saygın katalogu Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri'nde (TAY) bulunan Paleolitik Çağ'ın pek çok bölümüne ait 200'den fazla yerleşim yerinin dağılımı da yapılan araştırmaların yerleşimlerin genel dağılımını ne kadar etkilediğini göstermektedir [Arsebük 1998a:72].

Şimdilik bilinen buluntu yerlerinin beşte dördü açık hava yerleşmeleri, kalan beşte bir ise mağaralar ve kaya sığınaklarıdır. Karain ve Yarımburgaz binlerce örnek verirken bazı yerleşmeler birkaç buluntuyla temsil edilmektedir [Arsebük 1998a:72]. Buluntularınsa dörtte üçü yüzeyden toplanmıştır [Arsebük 1995:20].

Bu makalenin bütün bölümleri 

Hiç yorum yok: